TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi • Başlığı görüntüle (2024)

2010’lu yılların ikinci yarısından bu yana mekanik saat pazarı ciddi bir değişim geçirdi. Yüksek saatlerin birer tutku nesnesinden çok yatırım aracı haline gelmesiyle balon bir piyasa oluştu ve bu balon piyasanın yukarı yönlü hareketi her yeni oyuncu ile birlikte ivmelenerek artmakta. Kolay para kazanmak isteyen galericiler mi ararsınız, müteahhitler mi, yoksa yalnızca bayiyle iyi ilişkileri olup da şeytan dürten sıradan müşteriler mi… Hal böyle olunca kendini saat tutkunu olarak nitelendiren kesim, uzunca bir süredir bazı markalardan model beğenmeye çekinir oldu. Bayiden saat satın almak istemek mi? Kız isteme merasiminden zor!

Klasik iktisat teorisyenlerine göre tüketiciler kıt kaynaklarını en iyi şekilde yönetme arzusundadır. Bunun horoloji serüvenindeki karşılığı çoğu zaman, model seçiminin ardından en uygun fiyatı sunan satış noktasının araştırılmasıdır. Ancak lüks tüketim söz konusu olduğunda “en uygun fiyat”, her zaman arzulanan satın alma deneyimi olmayabiliyor. Satın alma eylemi kimilerine göre salt ürünün edinilmesi iken kimilerine göre satış noktasında başlayan ve satış sonrası hizmetlerle devam eden bir dizi tecrübe. Buna göre birçok lüks ürün grubunda, iskontonun söz konusu olmadığı marka butiklerinden alışveriş yapmak da satın alma esnasında ve satış sonrası bir takım hizmetlerden feragat ederek perakende satış fiyatının altında “grey market” olarak tabir edilen esnaftan alışveriş yapmak da rasyonel temelleri olan birer tercih sayılabilmekte.

Patek Philippe, Audemars Piguet, Rolex ve birkaç bağımsız markanın özellikle spor modelleri için uzun zamandır yukarıdaki tanım geçerli değil. Eskiden saatleri butikte inceleyip esnaftan satın alanlar bu günlerde saatleri esnafta görüp butikten liste fiyatına almak için birbirleri ile yarışır hale geldi. Butikten satın alabilenlerin bir kısmı ise saati bileğine dahi takmadan soluğu esnafta almakta. Dünya genelinde hal böyle olunca butiklerin/bayilerin işi de zorlaştı. Kimi müşterilerini daha özenle seçmeye çalışırken kimi yazılı olmayan bir dizi ön alım koşulu tanımladı. Önce gelen alır mantığıyla oluşturulan “bekleme” listeleri, satış noktalarının subjektif kriterlere göre karar verebildiği “istek” listelerine dönüştü. Sonrası forumda çokça konuşulan hadiseler… Azalan konular ise maalesef kullanıcı incelemeleri.

GMT-Master koleksiyonunun tarihini anlatan güzel kaynak fazlasıyla mevcut. Vintage merakım da olmadığı için, konuyu markanın modern döneminden ele almayı tercih ediyorum. Serinin hikayesini merak edenler için Hoodinke’nin yazısı oldukça tatmin edici.

https://www.hodinkee.com/articles/rolex-gmt-master-reference-points

Rolex’in “Cerachrom” adını verdiği seramik bezel, ilk kez 2005 yılında GMT-Master koleksiyonunun 50. yılına özel olarak tanıtılan sarı altın kasalı GMT-Master II 116718LN referansında kullanıldı. 116718LN, aynı zamanda Submariner ve GMT-Master II serisinin günümüzdeki formunu oluşturan “Maxi Case” kasa yapısının, geliştirilmiş bilezik ve tokanın kullanıldığı ilk model konumunda. Bu form, 2006 yılında tanıtılan çelik altın 116713LN referansı ile devam ederken tamamen paslanmaz çelikten üretilen ilk seramik bezele sahip Rolex, 2007 yılında tanıtılan 116710LN oldu. Aynı yıl, alüminyum bezelli olarak üretilen Pepsi ve co*ke takma adlarına sahip iki renk bezele sahip GMT Master II’ların da üretildiği son yıl oldu. Rolex’in en popüler modellerinden olan Submariner’da ise ilk seramik bezel, 2008 yılında beyaz altın kasalı “Smurf” olarak anılan mavi Subrmariner refeansı 116619LB’de kullanılırken paslanmaz çelikten üretilen ilk referanslar olan siyah ve yeşil Submariner’ların pazara sunulması 2010 yılında gerçekleşti.

Rolex, ürün geliştirme ve zamanlama anlamında öncü marka konumunda. Ürün gamındaki referansların birbirinin önüne geçmemesi konusunda da oldukça hassas davranıyor. Nadiren beklenmedik hamleler yaparken (40mm Sea-Dweller’ın yalnızca birkaç yıl üretimde kalması veya beyaz altın Pepsi modelinin neredeyse aynı görünümle çelik kasayla tanıtılması gibi) gerçekleştirdiği yeniliklerin neredeyse tamamı “iyileştirme” üzerine. Ben dahil birçok saat sever, “Rolex yaptıysa iyidir” benzeri düşünceye sahip.

Seramik bezele sahip GMT-Master II’ların tanıtılmasıyla birlikte saat severlerden gelen Pepsi ve co*ke bezelin yeniden üretilmesine yönelik taleplere öncelerde “Cerachrom bezelde iki renk üretim mümkün değil” cevabını veren Rolex, Cerachrom bezelin tasarlanmasından 8 yıl sonra, Baselworld 2013’de Batman lakabıyla anılacak olan 116710BLNR’ı tanıttı.

116710BLNR - Batman

116710BLNR, iki renkli Cerachrom çerçeveye sahip ilk modeldi. Rolex bu işlemi, çerçevenin tamamen tek renk olacak şekilde uzun ve zorlu bir işlemden geçirilmesinin ardından bir dizi işlem ile kimyasalların eklenmesiyle çerçevenin ikinci yarısında bir tepki yaratarak, iki yarım çerçevenin bir araya getirilerek ortaya çıkması şeklinde tanımlamaktaydı. Rolex’e göre iki renkli bir Cerachrom üretimi oldukça zordu ve üretilen bezellerden bir kısmı kalite kontrol sürecini geçemiyordu. Hal böyle olunca 116520 kodlu çelik Daytona referanslarıyla birlikte nispeten az üretimin ve yüksek talebin olduğu bir model daha olmuştu. Yine de Daytona kasadan çıkarken Batman ve Hulk vitrinlerde arz-ı endam eyliyordu.

Pek çok saat sever, Batman’in ardından ikonik Pepsi modelinin de döneceği günü beklemeye başlamıştı. Rolex, takipçilerini şaşırtmadı ve bir sonraki yıl Pepsi bezel geri döndü. Ancak 116719BLRO kodlu saat beyaz altın kasaya sahipti ve bezel rengi, kullanılan pastel tonlarla biraz “çiğ” duruyordu. Renk tonları sorun edilmese dahi saatin etiket fiyatı, modelin eski popülaritesine dönmesine engel teşkil ediyordu. Rolex’in hali hazırda kullandığı bir renk kombinasyonunu farklı bir materyalde kullanmadığı bilindiğinden birçok saat sever için Pepsi hevesi hayal olarak kaldı.

116719BLRO - Beyaz altın kasalı Pepsi

Pepsi’den umut kesildi, co*ke gelir mi diye beklenirken Baselworld 2018’de çelik kasalı ve yeni mekanizmalı bir Pepsi tanıtılmıştı. Üstelik Datejust serisiyle özdeşleşen jübile bilezik ile! Bezelde kullanılan renk tonlarına rağmen Jubilee bilezik, saate bambaşka bir hava vermişti, ve oldukça güzel görünüyordu. Beyaz altın kasalı Pepsi’nin ise üretimi durdurularak beyaz altın kasa ve Pepsi bezele sahip mavi kadranlı GMT Master II dönemi başlamış oldu. Fabrika çıkışlı Pepsi bezele Osyter bilezik ile sahip olunmak isteniyorsa tek seçenek beyaz altın modeli satın almak idi. Çelik kasalı Jubilee bilezikli olan modeli ise etiket fiyatından satın almak neredeyse imkansızdı.

Çelik kasalı 126710BLRO modelinde, beyaz altın kasada kullanılan bezel kullanılmıştı. 2019 yılının ortalarına doğru üretilen referanslarda ise bezel renginin koyulaştığı anlaşıldı. Mora yakın mavi ve zaman zaman pembeye kaçan kırmızı tonları, yerini laciverte yakın maviye ve bordoya yakın kırmızıya bıraktı. 126710BLRO Mark II’ü bileğimde denemem ile Pepsi hikayem başlamış oldu.

126710BLRO Mark II

Baselworld sonrası görüp “iyi güzelmiş” dediğim saat, bordo tutkumla birlikte beğeniden öteye geçti. Bayilerin durumu ve pandemi sürecinde %40 azalan Rolex üretimi derken nihayet geçtiğimiz ay beklediğim telefon geldi. Mark II ile vurulup renklerin bir ton daha koyulaştığı ve bana göre daha güzel bir iterasyon olan Mark III Pepsi’ye kavuştum. Bu süreçte horoloji serüvenimin bana kattığı en büyük değerlerden biri olan sevgili Kerem Abi (afl)’nin payı çok büyük.

Saatin özellikleri;

Model: GMT Master II
Referans No: 126710BLRO
Kasa: 904L Çelik
Arka Kapak: 904L Çelik
Kasa Çapı: 40mm
Kasa Kalınlığı: 12.3mm
Su Geçirmezlik: 100m
Mekanizma: Rolex Cal. 3285
Cam: Safir
Bilezik: 904L Çelik
Fonksiyonlar: Saat-dakika-saniye, gün göstergesi, ikinci zaman dilimi göstergesi, 24 saat göstergeli çift yönlü döner bezel

Mekanizma

Rolex’in geliştirdiği 32.. kodlu mekanizmalar ilk kez 2015 yılında Day-Date modellerinde kullanılmaya başlandı. 2016 yılında Datejust 41 ile yaygınlaşan mekanizma, 2017 yılında Sea-Dweller 43 modeliyle ilk kez profesyonel seride kullanılmış oldu. 32.. kodlu mekanizmalar önceki jenerasyon olan 31.. kodlu mekanizmalara göre %90 oranında yeni parçalara sahipken 126710BLRO’da Rolex’in yeni nesil 32.. kodlu mekanizmalarına gmt kolu eklenmesiyle geliştirilen Calibre 3285 mevcut.

GMT Master ve GMT Master II serilerini ayıran özellik, ikinci zaman diliminin gösterimi. 1982 yılına kadar üretilen GMT Master modellerinde ikinci zaman dilimi yalnızca bezelin döndürülmesi ile sağlanırken kasanın kalınlaşmasından dolayı “Fat Lady” lakabıyla bilinen 16760 referans kodlu model ile birlikte GMT kolu, 24 saat göstergesinden bağımsız bir zamana göre ayarlanabilir hale geldi. 1999 yılına kadar hem GMT Master hem de GMT Master II serileri satın alınabiliyorken 1999 yılında GMT Master serisinin üretimi durduruldu. GMT Master II ailesinin devamı olan 126710 referans kodla başlayan modellerde de saatin akrebi, kurma kolu 2. pozisyonda iken saniye ve dakikadan bağımsız olarak yerel zamana göre ayarlanabiliyor.

30 yılı aşkın süredir endüstrideki en iyi otomatik mekanizmalardan biri kabul edilen 31.. kodlu mekanizmanın mirasıyla tasarlanan bir mekanizmadan beklenti haliyle yüksek oluyor. 3130, kullandığım/karşılaştığım en stabil çalışan ve en dakik mekanizma iken 3285’in şimdiye kadar gösterdiği performans önceki jenerasyondan farksız. Bırakılan pozisyona göre saatin günlük sapması 0 ile 1 saniye aralığında seyrediyor. Markanın tavsiye ettiği 10 yıllık bakım aralığı ise güven verirken Superlative Chronometer standartlarında -2/+2 saniye aralığında çalışmayı taahhüt eden mekanizmanın güç rezervi 70 saat.

Kasa ve Kadran

2005 yılında yenilenen GMT Master II serisiyle görücüye çıkan kalın boynuzlar ve kaslı yapısıyla bilinen Maxi Case, 2018 yılında tanıtılan GMT Master II modelleri ile birlikte kalınlık ve boynuz yapısı bakımından bir miktar inceltildi. Böylelikle nispeten ince arka kapağıyla önceden de Submariner serisinden rahat bulduğum GMT Master II serisi, yeni kasasıyla görece olarak daha rahat bir günlük kullanım sunuyor. Saatin boynuz kısımlarında fırçalanmış, yan kısımlarında ise cilalanmış 904L çelik kullanılmış.

Kasanın su geçirmezlik değeri 100m olarak ayarlanmış ve tepe kısmında profesyonel serilerde kullanılan Triplock vida sistemi yer almakta. Kasanın arka kapağı birkaç Cellini modeli dışında tüm Rolex’lerde olduğu gibi fırçalanmış çelikten oluşuyor. Kadran ise dengeli ve son derece okunaklı, bilinen Rolex kadranı… Kol ve indislerde beyaz altın kullanılırken içlerinde Rolex’in 2008 yılında Deepsea Sea-Dweller kullanmaya başladığı mavi renkli Chromalight dolgusu mevcut. Chromalight, başlarda Superluminova C3 kadar parlak ışıldamasa da görünürlüğünü uzun süre koruyan ve patenti Rolex’e ait bir materyal. Mekanizmadan kasaya, bilezikten tokaya kadar tüm sürecin markanın kontrolünde olması, Rolex’i Rolex yapan unsurların başında geliyor.

Rolex, 2020 yılında Submariner referansının yenilenmesiyle safir camın içinde antireflektif kaplama kullanmaya başladı. 2021 yılında yenilenen Explorer serileri de AR kaplama ile geldiğinden bir sonraki GMT Master II jenerasyonunun büyük olasılıkla içten AR kaplamaya sahip olacağı tahmin edilebilir. Bu noktada Pepsi’nin tasarımında “keşke” dediğim tek nokta maalesef kadranın güzelliğini örten yansımalar.

Bezel kısmı ise modelin alamet-i farikası. Günün ilk 12 saatinin kırmızı, sonraki 12 saatinin mavi ile gösterildiği bezel, saatin lakabının da geldiği en göz alıcı bileşeni. Resmi olmayan 3. nesil iterasyonla bordo – laciverte yakın bir görünüme bürünen bezel, horoloji serüvenimde beni en çok etkileyen detaylardan biri. 3. saat dilimini göstermek için çift yöne dönebilen bezel ise son 1 yıldır şehir dışına çıkmanın bile zorlaştığı yeni dünya düzeninde kullanım alanı bulmakta gittikçe zorlaşan bir fonksiyon.

Kullanım/Konfor

Maxi Case, arka kapak ve boynuz yapısından dolayı yüksek konforlu olarak nitelendirdiğim bir kasa tipi değil. Yeni nesil GMT Master II’lar, eski jenerasyona ve Rolex’in profesyonel serideki çoğu modeline göre ince olsalar da 126710BLRO, sahip olduğum/denediğim en rahat saatler arasında yer almıyor. Yine de nispeten ince arka kapak, Jubilee bilezik ve kısa toka ile Pepsi’yi Submariner’dan daha rahat kullandığımı söyleyebilirim. 12.3mm’lik kasa kalınlığı, saatin manşet altına gizlenmesinde sorun teşkil etmiyor.

Bilezik ve Toka

Zevklerin zamanla değişebileceğinin en önemli göstergesi benim açımdan bilezik konusu. Birkaç yıl önceye kadar tamamen fırçalanmış oyster bilezik, Submariner ve GMT Master II arasındaki en net tercih sebebim iken bugün Jubilee, hem görüntüsü hem de rahatlığıyla benim için endüstrideki en iyi birkaç tasarımdan biri. Fırçalanmış ve cilalanmış yüzeylerden oluşan beşli bağlantı sistemi ve markanın tasarımı ile bileziğin, bileği kadife gibi sardığını söyleyebilirim. Oyster bilezik ile kıyaslandığında görsel beğeni sübjektif olsa da Jubilee, konfor olarak çok daha üstün bir tasarım.

Saatte, 2005 yılından beri birçok Rolex modelinde kullanılan, Easy Link Comfort Extension Link adıyla anılan yaklaşık 5mm genişleme sistemine sahip kilitli toka mevcut. Kullanıcıya Submariner ve Sea-Dweller serilerinde kullanılan Glidelock kadar genişletme ve daraltma imkanı vermeyen sistemi, Glidelock’a göre daha ufak olmasından dolayı daha rahat buluyorum. Zira saati “tek kişi” kullanıyorsa Glidelock’ın sağladığı ölçüde genişleme ve daralma pratikte pek bir şey ifade etmiyor. Jubilee bilezik, yapısıyla çizikleri belli etmezken toka bölümü, cilalı toka kısmı ile saatin en çok kusur gösteren yeri.

2021 itibariyle 126710BLRO (Pepsi) ve 126710BLNR (Batman ya da Batgirl) modelleri Jubilee bileziğin yanısıra Oyster bilezik ile de satın alınabilir durumda. Rolex’in bu hamlesi beyaz altın Pepsi ve 2019 yılında üretimi durdurulan 116710BLNR sahiplerini üzse de markanın müşterilerini dinlediğini gösteriyor. Ben dahil birçok saat meraklısı, Pepsi modelinin Jubilee, Batman modelinin ise Oyster ile estetik olarak daha güzel göründüğünü düşünmekte. Yeri gelmişken 2022 yılı, co*ke bezelin tanıtılmasının 40. Yılı. Hal böylerken 2014 yılından bu yana süregelen saat severlerin kırmızı-siyah bezele sahip GMT Master II isteğinin, önümüzdeki yıl karşılık bulacağını düşünüyorum.

Saat, yıllardır eleştirilen sade Rolex kutusu ile geliyor. En önemli değişiklik ise 2020 yılının ortalarında değişen yeni tip çipli sertifika. Resmi açıklama olmasa da muhtemelen Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR – Ülkemizdeki karşılığı Kişisel Verileri Koruma Kanunu) nedeniyle yeni sertifikalarda alıcı ismi yer almıyor. Ancak daha da önemlisi, artık sertifikalarda bayi ismi de yer almamakta. Vardır bir bildiğin Rolex

Hepimizin istediği saatlere sahip olması dileğiyle